850 bin üyesiyle Türkiye’nin en büyük emek hareketi olan Memur-Sen, “Millete Vefa Yolunda 20 Yıl” programını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Ankara Arena Spor Salonunda gerçekleştirdi.
Yaklaşık 12 bin kişinin katılımıyla gerçekleştirilen programa, eski genel başkanlar, genel merkez yöneticileri, il temsilcileri ve sendika yöneticileri iştirak etti. Yalova Memur-Sen camiası da; on bir iş kolu yönetim kurulu ve üyeleriyle birlikte saatler öncesinden salonda yerini alarak bu tarihi coşkuya katıldı.
Hınca hınç dolu salonda coşkun kalabalığa seslenen Memur-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Ali Yalçın’ın sözleri sık sık alkış ve sloganlarla kesildi. Konuşmasında “İstikrar”, "Emek", "Ekmek", "Mücadele", "Özgürlük", "Hak" ve "Adalet" vurgusu yapan Yalçın, kazanımları sıraladı.
Toplu sözleşmeler sırasında masaya çakılıp kalan Kesk ve Kamu-Sen temsilcilerine Genel Başkan Ali Yalçın; “Herkese kazandıran konfederasyon olarak herkesi kazanmak istiyoruz. Cüzdanları kazananların vicdanları da kazansın istiyoruz. Onun için hem Koncuk'un hem de Özgen'in üyeliklerini bekliyoruz." şeklinde seslendi.
Programda onur konuğu olarak konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Memur-Sen'in kurucusu merhum Akif İnan'ı rahmetle anarak, sendikanın bugünlere gelmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. Erdoğan, "850 binin üzerinde üyesiyle Memur-Sen, Türkiye'nin en büyük sivil toplum örgütlerinden biri konumuna yükseldi. Merhum Akif İnan tüm baskılara rağmen burayı kurdu. Eğer Memur-Sen olmasaydı, 28 Şubat'ı çok daha ağır yaşayabilirdik. Eğer Akif İnan ve arkadaşlarının temel felsefesini anlayamazsanız, bu yolda takılıp kalırsınız" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin bereketini tüm dünyaya gösterdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Bize on yıllar boyunca küfürbazları sanatçı diye yutturmak istediler, bize tek sesli, tek renkli diktatörlerin karşısında el pençe divan duran medyayı, 'Gazete budur, televizyon budur' diye yutturmak istediler. Bize birtakım örgütleri 'Sivil budur, sivil toplum örgütü budur' diye yutturmak istediler, bize sahtekârları, şaklabanları, şarlatanları, insanların hem inançlarını, hem de alın terlerini sömürenleri 'Din âlimi budur, hoca budur' diye yutturmak istediler. Kardeşlerim, geçen de açıkladım. Tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet olanları bize bu şekilde anlattılar. İşte biz en başta bu kirli oyunu bozduk. Bu toprakların çorak olmadığını, bu toprakların tam tersine son derece bereketli olduğunu hem Türkiye'ye, hem dünyaya gösterdik. Göstermeye de devam edeceğiz."