ŞUBEMİZİN YENİ HİZMET BİNASININ AÇILIŞINDA BÜYÜK COŞKU

• Yeni Hizmet Binamızı Genel Başkanımız Ali Yalçın’la Hizmete Açtık.

Eğitim-Bir-Sen Yalova Şubemizin yeni hizmet binasının açılışını, Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali YALÇIN’ın katılımıyla gerçekleştirdik. Açılış sırasında büyük coşku yaşandı. Açılıştan dakikalar öncesinde sendika binamızda bir araya gelen üyelerimiz genel başkanımızı beklediler. Genel başkanımızın gelmesiyle coşku zirveye ulaştı. Açılışta selamlama konuşması yapan Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen il başkanımız Uğur Hakan TAN selamlama konuşması yaptı. Ardından açılış konuşması yapan Genel Başkanımız Ali YALÇIN, böyle güzel bir binada Yalova üyelerimize verilecek hizmetten hoşnutluğunu belirterek; En güzel, en nezih mekanlarda hizmet üretmeye çalışıyoruz. Eğitim Bir-Sen olarak 50’ye yakın şubemiz kendi mülkünü almış durumda ve birçok şubemiz de bununla ilgili planlamasını yapmış durumdadır. ‘Dünyada mekan, ahirette iman’ derler. Önemli olan öbür tarafa sermaye biriktirebilmektir ve ahirette işe yarayacak işler yapabilmektir. Onun için dünyadaki mekanlarımızın, ahiret için işler yapan ona vesile olan mekanlar olması birinci arzumuzdur. Çünkü kuruluş felsefemiz budur” dedi.

Aynı günün akşamında Genel Başkanımız Ali YALÇIN, "Küresel operasyonlara Karşı Sivil Toplumun ve Sendikaların Rolü" konulu konferansa katıldı. Konferansta açılış konuşması yapan şube başkanımız TAN, sendikaların toplumlardaki rolüne değindi. Bu noktada sendikamızın toplumun hassasiyetlerine bakışını da ortaya koyan TAN; “Memur-Sen sadece ücret sendikacılığı değil hizmet sendikacılığı, sadece özlük değil özgürlük, hak ve adalet mücadelesi yapan değerler sendikasıdır. Memur-Sen örgütlü yapısıyla Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütüdür. Biz Memur-Sen ailesi olarak kimseyi ötekileştirmeden, ayırmadan, dışlamadan her türlü inanca, fikre söz hakkı verilmesini savunan bir örgüt olarak yolumuza devam edeceğiz. Hakkı ve doğruyu kim savunursa onun destekçisi olacağız, yanlışı ve haksızlığı kim yaparsa yapsın onun karşısında duracağız.” dedi.

"Küresel operasyonlara Karşı Sivil Toplumun ve Sendikaların Rolü" konulu konferansta konuşma yapan Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali YALÇIN, sendikanın toplum üzerindeki rolü ve etkilerini tarihten süreçten örnekler vererek aktardı. YALÇIN 1 milyona yaklaşan üye sayısıyla demokratik zeminin güçlenmesi için mücadele ettiklerini ifade ederek, “Demokrasimizin türbülanstan çıkması, temel hak ve hürriyetlerin önündeki engellerin kaldırılması, geçmişten bugüne gelen bariyerlerin, barikatların, birikmiş tortuların ortadan kaldırılması, kamu görevlilerinin daha iyi haklara sahip olması, haksızlıkların giderilmesi noktasında üzerimize düşeni yerine getirdik, bundan sonra da aynı gayret ve azimle bu yolculuğumuz devam edecektir” dedi.

Türkiye’nin en büyük emek örgütünün başında bulunduklarının bilincinde hareket ettiklerini belirten YALÇIN sözlerine şöyle devam etti; “Biz bu ülkenin çimentosuyuz, birliğin ve beraberliğin teminatıyız. Çünkü bu ülkede insana özel ne varsa, hepsinin içerisinde Memur-Sen olarak, Eğitim Bir-Sen olarak ter dökmeye çalışan, adanmışlık örneği sergilemeye çalışan bir gayret içerisindeyiz.”

Fransa’daki emek mücadelesine destek

Programda konuşan Yalçın, Fransa’da 200 binden fazla emekçinin sokaklarda eylem yaptığını, polisin müdahalesinin ise çok sert olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dünyanın her tarafında emek mücadelesi, ekmek mücadelesi aziz kabul edilir. Gözyaşı ve alın teri dahil olduğu için mazlumun, mağdurun dini sorulmaz. Emeğin karşılığının alınması konusunda bizim dinimiz, ‘İşçinin ücretini alnının teri kurumadan veriniz’ diyor. Şu an dünyanın çeşitli yerlerinde sıkıntılar yaşanıyor. Fransa’da emekçiler, alın teriyle çalışanlar, şu an haklarının gasp edilmesi dolayısıyla ciddi sıkıntılarla boğuşuyorlar. Fransa’daki emekçi kardeşlerimiz için endişeliyiz. Fransa, oradaki emekçilerin hakkını vermeli, Türkiye’de yaşanan Gezi olaylarına selam çakarak, caka satarak Türkiye’ye hava atarak alabileceği mesafe yok. Kendi ülkesindeki insanların hakkını gasp etmek, onları daha fazla çalışmaya zorlamak yerine oradaki emekçilerin hakkının karşılığını vermeli, emekçileri sokaktan geri çekecek adımları bir an önce atmalıdır.”

“Başta ITUC ve ETUC olmak üzere, uluslararası emek örgütlerinin Fransa’daki emekçilerin yanında yer almasını beklediklerini kaydeden Yalçın, “Batı ülkeleri dışında, en ufak bir gelişme karşısında harekete geçen, tepkisiz kalmayan ITUC ve ETUC’un, söz konusu Paris olunca sessiz kalmasını manidar buluyoruz. Bir çağrımız da Fransız hükümetine: Haklarını arayan emekçilere uygulanan şiddetten vazgeçin ve talepleri dikkate alın” şeklinde konuştu.